SEO, Search Engine Optimization kelimelerinin baş harflerinden oluşan ve dijital pazarlamada kalıplaşmış bir optimizasyon yöntemini ifade eder. İsminden de anlaşılacağı gibi bu optimizasyon yöntemi internetteki arama motorlarında daha üst sıralarda yer almakla ilgilidir. Türkiye’de “SEO Optimizasyonu” gibi yanlış kullanımları da vardır. SEO kısaltmasını açtığımızda zaten arama motoru optimizasyonu anlamına geldiğinden, optimizasyonun optimizasyonu gibi bir anlam çıkar. Fakat SEO ile ilgileniyorsanız veya bu alanda hizmet almayı düşünüyorsanız dikkat etmeniz gereken çok daha önemli başlıklar vardır. Her ne kadar çok kapsamlı bir konu olsa da size bu konuda dikkat etmeniz gerekenleri 3 başlık altında özetleyeceğim.
1. SEO Koşulları ve Teknikleri Sabit Kalmaz
Günümüzde dünyanın en fazla kullanılan arama motoru Google olarak görülmektedir. Google aynı zamanda dünyadaki en büyük teknoloji şirketlerinden birisidir. Dolayısıyla böyle bir teknoloji şirketinin en önemli ürününün gelişmemesi ya da algoritmasında değişiklikler olmaması beklenemez.
Bu konuda hizmet alacaklara geçmeden önce hizmet vereceklere önemli bir gerçekten bahsetmek doğru olur. Örneğin bu alanda hizmet vermek istiyorsunuz. Bir eğitime kaydoldunuz. Bu eğitimin de yaklaşık 3 ay süreceğini düşünelim. Böyle bir durumda muhtemelen eğitimi bitirdiğiniz tarihte Google algoritmasında bazı değişiklikler olacaktır. Bu nedenle eğitimde öğrendikleriniz artık geçerli bilgiler olmayabilir. Bu konuda eğitim alacaklara tavsiyem süreci genel olarak anlatan ve değerlendiren eğitimler almalarıdır. Arama motoru optimizasyonu zor bir alandır. Bu konudaki en gerçekçi eğitim, bu zorlukları deneyimlemekten geçer. Bu konuda uzmanlığı garanti eden veya kesin sonuçlar hedefleyen eğitimlere kuşkuyla yaklaşmanızı tavsiye ederim.
Bu alanda hizmet alacaklara önemli bir gerçeğin altını çizerek başlayalım. Arama motoru optimizasyonu alanında hizmet alacaksanız, bu alanda kanıtlanmış, her zaman geçerli bir teknik olmadığını bilmeniz gerekir. Konuya matematiksel yaklaşmamız gerekirse; önünüzdeki soru ve problem sürekli değişmektedir. Sizin bu soruyu en doğru bir şekilde ve en kısa sürede çözüme ulaştıracak insanlarla yola çıkmanız gerekir. SEO için genel geçer ve her zaman işleyen kurallar olamaz. Ancak ve ancak arama motorlarının “Biz artık arama motorunu geliştirmeyeceğiz. Çalışanlarımızın hepsini de işten çıkardık.” dediği bir dönem olursa buna inanabilirsiniz. Aksi takdirde arama motorları bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz değişimler geçirir. Bu hizmetin dijital pazarlama alanındaki diğer hizmetlerden en büyük farkı ise bu değişimlerin çok sık ve fazla şekilde gerçekleşmesidir. Bu nedenle stratejinizi kurgularken veya çalışacağınız insanları seçerken ne kadar gerçekçi hedefler sunduğunu mutlaka değerlendirin.
2. Sadece Nitelikli İçerikler Yetmez
Öncelikle bu başlığın ömrünün ne kadar olduğunu bilmediğimizi belirterek giriş yapalım. Çünkü bugünün koşullarında SEO için sadece nitelikli içeriklerin yeterli olmadığını biliyoruz. Fakat yarın koşullar nasıl olur bilmiyoruz. Arama motoru optimizasyonu kaliteli sayılabilecek bir içeriğin yanında günümüzde onlarca kriterden beslenir. Burada her zaman en fazla işe yarayan teknik bu çalışmayı gerçekleştirenlerin kendisini son kullanıcının yerine koymasıdır.
Son kullanıcı içeriğinize erişirken veya içeriğinize eriştiğinde nasıl bir serüven yaşıyor? Örneğin özgün ve hedef kitlenizde merak uyandıran bir içerik yayınladınız. Hatta bu içeriği sosyal medya hesaplarınızdan da paylaştınız. Fakat içeriğinize ulaşmak isteyenler sitenizin hız performansının çok düşük olması neticesinde sorunlar yaşamaya başladı. Hatta bazıları bu içeriğe ulaşmaktan vazgeçti. Yaşadığımız dönem özellikle internet üzerinde büyük oranda hıza odaklı bir dönemdir. İnsanlara nasıl bir içerik sunuyorsanız sunun hız en önemli kriterlerden biridir.
Görsellik aynı hız gibi günümüzün bir diğer önemli odak noktasıdır. Fakat aşırı görsel yoğunluk bazen hız tarafını negatif yönde etkiler. Bunun için bu alanda yatırım yapanların görsellikle hız arasında hassas bir denge kurması gerekir. Verdiğimiz hız örneği onlarca kriterden sadece birisidir. Fakat bu optimizasyonun ne kadar kapsamlı olduğunu anlatmak açısından özet niteliğinde bir bilgidir.
3. Mobil Performans Kazandırır
Masaüstü internet trafiğini şu dönemde göz arda edemeyiz. Fakat her geçen sene mobil internet kullanımının artışına da şahit oluyoruz. Önceleri internet sitelerinin mobil uyumlu olması yeterli olurken artık sadece mobil uyumluluk yeterli olmuyor. Mobil uyumluluğun yanında içeriklerin masaüstü olmayan cihazlarda nasıl göründüğü ve nasıl kullanıcılar tarafından nasıl deneyimlendiği de büyük önem taşıyor. Bazı markaların internet sitelerine göz attığımızda masaüstü performansının zirvelerde olduğunu fakat mobil performansının tam tersi bir şekilde diplerde olduğunu görüyoruz.
İnternet trafiğinin büyük çoğunluğu mobil cihazlardan geliyor. Her sektörde farklılık göstermekle birlikte günümüzde %60’ın üzerinde trafiğin mobil cihazlardan geldiğini biliyoruz. Önde gelen teknoloji firmalarının yatırımlarını dikkatle incelediğimizde bu oranın seneler içinde daha fazla olacağını tahmin edebiliriz. Sonuçta herkes yanında bir bilgisayar ile dolaşmıyor. Fakat insanların çok büyük bir bölümü yanında bir telefon ile dolaşıyor. Bu nedenle bu konuya daha fazla önem vermenizi öneririm. İnternet sitelerinin içeriklerine masaüstü formlarda bakmak benim için yanıltıcıdır. Bu nedenle her zaman ilk olarak internet sitelerinin mobil formunu analiz etmeyi tercih ederim.
Özet olarak SEO alanında hizmet almak veya hizmet vermek istiyorsanız bu 3 gerçeğe dikkat etmeniz gerekir. Bu yazıda anlattığım 3 gerçek dışında bilmeniz gerçek ise sizin de bir internet kullanıcısı olmanızdır. Her zaman kullanıcılara karşılaşmak istediğiniz içeriklerle ve deneyimlerle seslenmeniz gerekir. Örneğin başlığı ilgi çekici bir siteye giriyorsunuz. Fakat başlıkta size sunulan bilgi hakkında bir enformasyon alamadan o siteden ayrılıyorsunuz. Muhtemelen bu durum hoşunuza gitmeyecektir. Merak etmeyin yalnız değilsiniz bu durum arama motorlarının oluşturduğu algoritmanın da hoşuna gitmiyor.
