ABD Başkanı Donald Trump, ABD’ye ithal edilen mallar için en az %10 olmak üzere gümrük vergisi getirdi. Bazı ülkelerin gümrük vergisi %10 ile sınırlı kalırken; bazın ülkelerinki ise %50’ye kadar çıkarıldı. Yapılan analizlere göre ABD’nin ithalat oranının %18,50 ile en yüksek olduğu bölgenin Avrupa Birliği ülkeleri olduğu görülüyor. Trump tarafından Avrupa Birliği ülkelerine %20 oranında gümrük vergisi uygulanmasına karar verildi. Özellikle kararın açıklandığı gün Amerika’da bulunan sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin bu kararlardan negatif olarak etkilendiğini piyasalar yakından takip etti. Bu nedenle dijital pazarlamada lokomotif durumda olan ABD merkezli teknoloji şirketlerinin önümüzdeki günlerde bu ortamdan nasıl etkileneceği merak konusu. Her ne kada bu yeni tarifenin uygulamaya koyulması çoğu ülkeye yönelik olarak şu an için ertelenmiş olsa da bu konuda tedirginlik devam ediyor. Yeni gümrük tarifeleri ile ilgili gelişmeler reklam yatırımı yapan tüm şirketleri yakından ilgilendiriyor. Peki şimdi ne olacak?
Yeni Gümrük Tarifeleri Dijital Hizmetleri Etkiliyor Mu?
Donald Trump’ın yaptığı açıklamaları ve 2025 ticaret politikası dökümanını incelediğimizde yeni gümrük vergilerinin daha çok ithal edilen ürün ve mallara yönelik olduğunu görüyoruz. Fakat tüm uzmanların üzerinde ısrarla durduğu bir konu var. BBC’nin haberinde yer alan bir uzman “Dikkate alınmayan çok daha geniş etkiler.” olarak tanımladığı geniş çaplı ve dolaylı etkileri işaret ediyor.
İçinden geçtiğimiz dönemde her sabah farklı bir “tarife misillemesi” ile uyandığımız bir zaman dilimi olarak tarihe geçiyor. Avrupa Birliği ülkelerinin vergi tarifelerine vereceği karşılıklarla her geçen gün ortaya yeni iddialar atılıyor. Erteleme kararının ardından her ne kadar sular durulmuş olsa da ülkeler alacağı kararları değerlendirmeye devam ediyor.
ABD Kökenli Teknoloji Şirketlerinin Can Damarı: Reklam Gelirleri
Bilindiği üzere kazançlarının çok büyük bir yüzdesini reklam gelirlerinden sağlayan ABD kökenli dev teknoloji ve sosyal medya şirketleri bulunuyor. Peki bu şirketler “tarife fırtınası”nı nasıl atlatacak? Çıkan haberlere göre Avrupa Birliği ülkeleri ABD kökenli bu şirketlere yönelik bir vergi geliştirmenin formülünü arıyor. Fakat işler hiç de görüldüğü kadar kolay değil.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in işaret ettiği “dijital hizmetlerin reklam gelirlerine vergi getirilebilme ihtimali” en fazla kimi etkileyebilir? Avrupa Birliği ülkelerinde şu an en fazla kullanılan sosyal medya platformlarının ilk sıralarını ABD kökenli teknoloji firmaları domine ediyor. Tahmin edileceği gibi dijital reklam gelirlerinin çok büyük bir dilimini de bu şirketler alıyor. ABD kökenli önde gelen şirketlerin ise AB’de yasal kuruluşları bulunuyor. Bu şirketlerin bir çoğunun İrlanda’da yasal kuruluşları bulunmaktadır. Dolayısıyla AB’de önemli oranda varlığı bulunan bu platformların yine AB tarafından nasıl bir vergi sistemine dahil edileceği karmaşık bir soruna işaret ediyor.
AB Ülkeleri Yeni Gümrük Tarifeleri için “Dijital Misilleme” Yapabilir Mi?
Uygulama konsunda dijital reklamcılıkla ilgili vergilendirme konularında içinden çıkılması zor durumlar bulunuyor. Örneğin AB ülkeleri bu şirketlerin AB ülkeleri üzerinden elde ettiği reklam gelirine ek vergi getirdi diyelim. Bu ek vergiler yine bir şekilde AB ülkelerindeki reklam verenlere mali yük olarak geri dönecektir. Normalde ideal olan bu platformların AB ülkelerindeki kullanıcılara gösterdiği reklam başına yine bu ülkelere vergi sorumluluğunun doğması şeklinde olabilir. Fakat bu uygulanabilir mi? Şu an bildiğim kadarıyla bunun uygulanabileceği bir sistem bir altyapı bulunmuyor. Kısa vadede AB ülkeleri ABD kökenli sosyal platformlara ve teknoloji şirketlerine ek vergi uygulaması getirirse nasıl sonuçları olabilir? Bunun muhtemel sonuçlarını kestirmek kolay değil fakat ilk etkilerinin yine iç ve dış ticarette bir daralmaya işaret edeceğini kestirmek zor değil. Eğer reklam verenler artan maliyetleri göz önünde bulundurarak reklam harcamalarını kısarsa bu satışları etkileyeceği için bir daralmaya işaret edebilir. Tersi bir durumda reklam verenler bu maliyeti görüp, ürün ve hizmetlerine bu maliyeti yansıtırsa yine maliyetler artacağı için tüketimde bir daralma görülebilir. Kısacası son zamanlarda herkesi çok yaygın olarak kullandığı bir cümleyle noktayı koyalım. “Kimsenin kazananı olmadığı bir savaş…”