Crealord

Google Ads Reklamcılığı Hakkında 3 Önemli Adım

Google Ads Reklamcılığı Hakkında 3 Önemli Adım

Google Ads reklamcılığı reklam verenlere Google arama motoru tarafından sunulan bir hizmettir. Google Ads reklamcılığı, müşterilerine Google ve Google’a bağlı uygulamalarda yapılan aramalarda kendi modeliyle önde yer alabilmeyi sunar. Muhtemelen yakın zaman içinde Google yeni yatırımlarıyla buna yeni mecralar ekleyecektir.

Google Ads reklamcılığı hakkında detaylı bilgilere geçmeden önce Google’ın temel yapısı ve finansman kaynakları hakkında bilgi verelim. Google ads her ne kadar arama motorlarını kullanan son kullanıcıların çok önemsemediği bir konu olsa da bu şirketin temel finansman kaynaklarından birini oluşturur. Günümüzde bilgiye ulaşmak ve istediğimiz bilgiye en hızlı şekilde erişmek çok yaygın bir tercihtir. Google bunu kullanıcılarına “ücretsiz” olarak sunar. Peki dünyanın en önde gelen sistem geliştiricilerinin, yazılımcılarının, iletişim ve pazarlama uzmanlarının çalıştığı bir şirket ana kalem olarak gördüğümüz hizmetini nasıl ücretsiz olarak sunabilir?

Her sene ciro rekorlarına oynayan bir şirketin ücretsiz bir hizmet sunarak bu başarıyı sunması mümkün değildir. Bu nedenle Google tarafından reklam verenler ve reklamı görenler hedef kitle haline gelir. Reklam veren reklamı gören olmadığında veya az kişi olduğunda yeterli başarıya ulaşamaz. Bunun için Google’ın her gün arama motorunu geliştirmesi ve popülaritesini artırması gerekir. Bu nedenle her gün karşınıza defalarca çıkan Google logosunun hem bir kullanıcısı hem de müşterisi olduğunuzu unutmayın.

1. Google Ads Reklamcılığı: Nereden Başlamalı?

Google tarafından sunulan en büyük avantajlardan biri ücretsiz bir sertifika programına sahip olmasıdır. Buradaki “ücretsiz” kelimesi tahmin edeceğiniz gibi yine tırnak içerisindedir. Google algoritmalarındaki temel mantık makine öğrenimine dayanır. Makine öğrenimi için de iyi öğreticiler gereklidir. Bu nedenle Google iyi öğreticiler yetiştirmek ister. Reklamın tüm imkanlarını doğru bir şekilde kullananlar Google’ın makine öğrenimini ve “yapay zekasını” en iyi geliştirenler olacaktır. Google bunu çok iyi bildiği için eğitim ve akademi kısmına çok önem verir. İşin bu kısmının da farkında olarak ilk adımın Google Ads eğitimlerini ve sertifika programlarını tamamlamakla başladığının altını çizelim.

Google Ads eğitimleri sizin doğrudan çok uygun ücretlerle reklam yapmanızı sağlamayabilir. Sizi doğrudan hizmetinizle veya ürününüzle ilgili müşterilerle buluşturmayabilir. Ama size tüm bunları dolaylı yoldan sağlayabileceğiniz başka bir kapı aralar. Size Google Ads algoritmasının hangi değişkenlere göre ve nasıl hareket ettiğini açıklar. Sertifika almanız için de bu süreci tam olarak anladığınızdan emin olmak ister.

2. Rekabet Ortamında Nasıl Aksiyon Alınmalı?

Bu yazıda size Google Ads ile nasıl reklam verildiğini anlatmak bir anlamda Google Ads tarafından yayınlanan dünya kadar eğitim dökümanına ihanet olurdu. Bu nedenle daha yoğun bir problematiğe dikkat çekmek için bu başlığı açtım. Fakat bilmeyenler için bu başlık altında Google’ın dinamik ya da anlık diyebileceğimiz reklam teklif algoritmasından biraz bahsedelim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu yazıyı yayınladığım andan bir saat sonra bile Google Ads algoritmasında değişiklikler olabilir. Bu nedenle Google’ın güncel kaynaklarını takip etmenizi öneririm. Fakat Google Ads açısından temel mantık açık artırma üzerine kurulmuştur.

Açık artırma mantığında Google bugünün dünyasında değişik kriterler belirlemiştir. Farklı kampanya hedeflerine göre değişmekle birlikte süreç genel olarak ücret bazlı ilerler. Reklam verenlerin ücreti düşürme yolundaki talepleri ise Google tarından reklam kalite puanı veya kullanıcı deneyimi gibi argümanlarla karşılanır. Bu nedenle reklam verdiğiniz sayfanın hızına ve açılış süresine çok dikkat etmenizi öneririm. Reklam aldığı sayfanın ilk yüklenme süresinin yüksek olduğu markalarla, düşük olduğu markalar arasında maliyet farkları oluşabilmektedir.

3. Ölçümlemenin En Kritik Adımı: ROAS

ROAS (Return On Ads Spend) reklama harcadığınız bütçenin size nasıl bir geri dönüş getirdiğini hesaplamanıza olanak sağlar. Eğer bu şekilde bir raporlamanız yoksa hangi kriterlerle, hangi reklamlara harcama yapmanız gerektiğini keşfetmekte zorlanabilirsiniz.

Basit bir örnekle hesaplama yapalım. 1000$ bir reklam bütçemiz olduğunu düşünelim. Sattığımız ürün veya hizmetten kazanç sağlayabilmemiz için satış başına 500$ reklam bütçemiz olduğunu farz edelim. 1000$ bütçeyle tam 1000 tane dönüşüm edersek başarılı olur muyuz? Kulağa başarılı bir önerme gibi geliyor. Maliyetlerin hızla yükseldiği bir çağda 1$’a dönüşüm elde etmek değerli olsa gerek. Fakat ne yazık ki değil. Daha doğrusu değerin ve karlılığın ölçümü dönüşümün hacminden çok bağımsız bir konudur. Öncelikle dönüşüm olarak neyi saydığımız önemlidir. Potansiyel müşterinin ürünü sepete atması mı? İletişim formu doldurması mı? Telefonla araması mı? bunlar tüm süreci etkileyecektir. Direkt satın alma işlemini de dönüşüm olarak düşünebiliriz. Fakat zaten böyle bir durumda analiz daha basit olur. Potansiyel müşteri ile gerçekleşen satışın müşterisi aynı olacağından; potansiyel müşteri kavramı ortadan kalkar. Biz bu başlık altında daha çok potansiyel müşteri olarak tanımladığımız henüz satın alma işlemini gerçekleştirmeyen kitleye odaklanacağız.

Dönüşüm işleminin ardından çok fazla değişken devreye girer. Örneğin dönüşüm getiren potansiyel müşteri ürünü veya hizmeti ilgi çekici bulmuştur. Fakat bütçesi bunu satın almaya yetmemiştir. Yine benzer bir şekilde belki sıcak satışa dayalı bir hizmet veriyorsanız belki de potansiyel müşteriyle görüşen satıcı kritik bir hata yaparak satışı kapatamamıştır. Çok daha basit de düşünebiliriz. Örneğin potansiyel müşteri sunduğunuz hizmetle ilgili materyalleri yeterli bulmamıştır.

Tüm değişkenleri düşündüğümüzde modern pazarlama stratejilerinde satış ve pazarlamanın aşırı derecede iç içe geçmekte olduğunu söyleyebiliriz. Peki bu iki kritik alanı nerede bir araya getirebiliriz? Satışın bel kemiği diyebileceğimiz bu iki departmanı nerede kusursuz bir şekilde dans ettirebiliriz? Neden günümüzde büyümesini hızlandırmak isteyen markalar CRM sistemlerine bu kadar yatırım yapıyor? Son yıllarda dijital pazarlamanın dev şirketleri yani dijitalin reklam mecraları CRM sistemlerine entegre olarak rekabette markaları bir adım öne taşıyacak çözümler geliştirdiler. Bu nedenle bir şirketteki tüm departmanları CRM (Customer Relationship Management) birbirine bağlamak ve veri analizlerini bunun üzerinden yürütmek gerekir. İyi kurgulanmış CRM sistemleri şirketlerin rüzgarı arkasına almasına sağlarken; aynı CRM sistemi yanlış kurgulandığında markaların hızını kesebilir. Bu nedenle sürdürülebilir ve tüm detaylarıyla kurgulanmış yapıları tercih etmekte fayda vardır.